KRİPTO PARA DOLANDIRICILIĞI
KRİPTO PARA DOLANDIRICILIĞI
Öncü&Keskin Hukuk Bürosu ceza hukuku avukatları aracılığıyla ceza hukuku alanında açılabilecek her türlü davayla alakalı hukuki hizmet vermektedir.
Bununla birlikte tecrübeli İstanbul ceza hukuku avukatlarımız ceza hukuku alanı ile ilgili her türlü hukuki danışmanlık, hukuki arabuluculuk ve avukatlık hizmeti vermektedirler.
KRİPTO PARA DOLANDIRICILIĞI VE CEZASI
Kripto para merkezi ve fiziki varlığı olmayan dijital para birimidir. Kriptografi yani şifreleme kullanıldığından bu ismi almıştır. Kripto paralar genelde internet üzerinden çevrimiçi kullanılmaktadır.
Kripto paralar genelde banka gibi herhangi bir aracıya ihtiyaç olmaksızın kullanılır.Herkesin kullanımına açıktır çünkü söz konusu sitelere üye olmak suretiyle kripto para piyasalarına girmek mümkündür.
Her ne kadar kripto paraların bir merkezi olmasa da kripto paralarda blok zinciri (blockchain) teknolojisi kullanılmakta olup bu teknoloji ile birlikte esasen kripto paralar merkezi olmayan bir veri kayıt defterinde tutulmaktadır.
Diğer bir deyişle kripto paralar bir dijital takas, ödeme yöntemidir. Her ne kadar fiziki somut bir varlığı olmasa da kripto paralar temelde paradır ve gündelik hayatta fiziki olarak kullandığımız para gibi bir hizmet satın alma, yatırım yapma, değiş tokuş işine yaramaktadır.
Ayrıca kripto paranın kolaylıkları göz önüne alındığında tercih edilmesinin sebebi anlaşılmaktadır. Kripto paralar dijital cüzdanlarda saklanır ve bu cüzdanlardaki kripto para sahipleri, paralarına her an her şekilde erişebilirler ve bunlar üzerinden işlem yapabilirler. Kripto paraların anlık işlemin yapılabildiği, sınırsız havale imkanına sahip olmasıyla kullanıcılara kolaylık sağlamaktadır.
Kripto Para Dolandırıcılığı ise farklı şekillerde yapılmaktadır.En sıklıkla tercih edilen yöntemler ise sahten web siteleri ve uygulamalar kurmak, sanal ponzi şemaları oluşturmak ki buna saadet zinciri de denmektedir bu halde dolandırıcılar gerçek olmayan yatırım fırsatları ile mağdurları kandırmaktadır, ünlü kişileri ve influencerleri reklam olarak kullanarak güven tesis etmek,yatırım fırsatları göstermek,ilişki kurmak suretiyle kripto paraya yatırım yapmaya teşvik etmek,ICO yani ilk para teklifi olan indirim teklif edilmek suretiyle düşük fiyattan alma imkanı sağlamaktır denilebilir.
Kripto paraların merkezi otoriteye bağlı olmaması,para akışının kontrolünün zorluğu, herkesin hesap açabilmesinden mütevellit gerçek kişilerin kimlik tespitinin zorluğu ve nitekim kişilerin anonim kalmasının kolaylığı göz önünde bulunduruluğunda uygulamada sıklıkla kripto para dolandırıcılığı ile karşılaşılmaktadır.
Fakat her ne kadar durum böyle olsa da mağdur kişinin haklarını savunması mümkündür.Çünkü esasen kripto para dolandırıcıları da Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen ve malvarlığına ilişkin suçlardan olan dolandırıcılık suçunu işlemektedirler.
İlgili maddeler şu şekildedir,
Dolandırıcılık
Madde 157- (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.
Nitelikli dolandırıcılık
Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;
- a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
- b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
- c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
- d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
- e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
- f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
- g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
- h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
- i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
- j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
- k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
- l) (Ek: 24/11/2016-6763/14 md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.[61]
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
(3) (Ek fıkra: 24/11/2016-6763/14 md.) Bu madde ile 157 nci maddede yer alan suçların, üç veya daha fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında; suç işlemek için teşkil edilmiş bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi hâlinde verilecek ceza bir kat artırılır.
Söz konusu nitelikli hallerden de anlaşılacağı üzere dolandırıcıların bilişim yolunu kullanmaları halinde suçun nitelikli hali işlenmiş olup verilecek cezada basit halinden fazladır.
İLGİLİ İÇTİHAT
Yargıtay Kararı – 11. CD., E. 2023/2909 K. 2023/6665 T. 28.9.2023
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2023/418 E., 2023/320 K.
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Esastan Ret
İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 … maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
- HUKUKÎ SÜREÇ
Temyizin kapsamına göre;
- Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin, 23.11.2022 tarihli ve 2021/446 Esas, 2022/461 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasî parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan, 5237 sayılı … Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 37 nci maddesinin birinci fıkrası delaletiyle aynı Kanun’un 158 … maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi, üçüncü fıkrasının birinci cümlesi, 52, 53 ve 58 … maddeleri uyarınca 9 yıl hapis ve 90.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve cezasının mükerrelere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiştir.
- İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Ceza Dairesinin, 13.02.2023 tarihli ve 2023/418 Esas, 2023/320 Karar sayılı kararı ile dosya üzerinden yapılan incelemede, sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık ve müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280 … maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
- TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; delillerin takdirinde hataya düşüldüğüne, müvekkilinin suç tarihi itibari ile cezaevinde olduğuna ve suçun sübut bulmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
Temyizin kapsamına göre;
- İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1.Katılan …’ın, İstanbul ili … ilçesi … Mahallesinde kain 729 parsel sayılı yerde bulunan arsasını, “sahibinden.com” isimli internet sitesinde satmak amacıyla ilana koyduğu, temyiz dışı sanık … …’ın, ilandaki iletişim bilgilerinden katılana …’e ulaştığı, yapılan pazarlıkta arsanın fiyatının 190.000 TL olarak kararlaştırıldığı, bu arada temyiz dışı sanık …’ın kendisini “…” olarak tanıtarak …’da emlakçılık yapan tanık … … …’a ulaşarak, abisi …’ın sahibi olduğu arsa için müşteri bulmasını istediği, tanık …’ün de kendisi gibi emlakçı olan … … aracılığıyla katılan …’ı bulduğu, temyiz dışı sanık …’ın ertesi gün katılan …’i tekrar aradığı ve tapunun fotoğrafını, banka hesap numarasını istediği, arsayı alacak kişi olarak katılan …’ın adını verdiği, paranın ise sanık …’ın banka hesabından gönderileceğini söylediği, ayrıca sanık … ile katılan …’un kimlik numaralarını katılana verdiği ve katılan … adına tapudan randevu almasını istediği, daha sonra katılan …’in Türkiye Finans Katılım Bankası’nda bulunan banka hesabına 40.000 TL para göndererek … telkin ettiği, daha sonra sanık …’ı, katılan … adına düzenlenmiş sahte kimlik belgesi ile söz konusu arsanın devir işlemini para karşılığında yapmaya ikna ettiği, satış işlemlerinden önce katılan … ve ortağı … …’nun 340.000 TL ve 190.000 TL olmak üzere toplamda 540.000 TL parayı diğer emlakçı … …’ın banka hesabına gönderdiği, …’in de sanık …’ın kendisine söylediği ve sanık … adına kayıtlı olan … Bankası A.Ş. nezdindeki banka hesaplarına toplamda 530.000,00 TL gönderdiği ancak 07.09.2021 tarihinde … Tapu Memurluğundaki arsanın devir işlemleri sırasında sanık …’ın kimliğinin sahte olduğunun anlaşıldığından tapuda devir işleminin yapılamadığı, bu surette sanık …’in nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia ve kabul olunmuştur.
- Sanık … diğer sanıklardan … ile …’i cezaevinde iken tanıdığını,ancak diğer sanık …’ı tanımadığını, cezaevinden çıktıktan sonra 2021 yılının 3. ya da 4.ayında memleketi Tokat’a gittiğini, köyde para lazım oldğundan, sanık …’dan 500 TL borç para istediğini, onun da kendisine iban numarası verdiği taktirde borç para göndereceğini söylediğin, bunun üzerine Yapıkredi ya da Ziraat Bankasına ait hesap ve iban bilgilerini gönderdiğini, ancak kendisine herhangi bir para göndermediğini, suç tarihi itibari ile cezaevinde olduğunu beyanla suçlamayı kabul etmemiştir.
- Temyiz dışı sanıklardan … ile …’ın suçlamları kabul ettiği; ancak diğer temyiz dışı sanık …’un suçlamaları kabul etmediği tespit edilmiştir.
- Katılan …; sanıkları tanımadığını, emlakçıya 190 bin TL ve 340 bin TL olmak üzere iki parça halinde toplam 530.000 TL para gönderdiğini, emlakçının tapu başvurusu yaptığını, emlakçı ile muhatap olduğunu, sanık … ile sadece tapu dairesinde imza atmaya giderken karşılaştığını, tapuda olayın ortaya çıktığını, parayı geri alamadığından şikayetçi olduğunu beyan etmiştir.
- İstanbul Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünden alınan 05.10.2021 tarihli uzmanlık raporuna göre; suçta kullanılan katılan … adına hazırlanmış nüfus cüzdanının külliyen sahte olduğu ve aldatma niteliğinin bulunduğu şeklinde rapor düzenlediği tespit edilmiştir.
- … Bankası A.Ş.’nin 14.03.2022 tarihli yazısı ile, sanık … adına kayıtlı olan ve olayda kullanılan Yapı Kredi Bankası nezdinde bulunan TR46 0006 7010 0000 0076…numaralı banka hesabına, … …’ın banka hesabından olayın yaşandığı gün 07.09.2021 tarihinde saat 14:10:03’de 475.000 TL’nin gönderildiği, aynı gün saat 14:21:23’de 300.000 TL, saat 14:24:05’de 170.000 TL ve saat 14:26:47’de 4.000 TL olmak üzere toplamda 474.000 TL tutarında Eliptik Yazılım ve Ticaret A.Ş (BtcTürk)’den kripto para satın alındığının anlaşıldığı, bununla beraber sanığın bu hesabından Tokat İl Özel İdaresi önünde bulunan ATM cihazından 12.09.2021 tarihinde 450 paranın çekildiği, para çekim anına ilişkin güvenlik kamerasının incelenmesi neticesinde düzenlenen 26.10.2021 tarihli tutanaktan parayı çeken şahsın sanıklardan biri olmadığı, aynı hesaptan 07.09.2021 tarihinde 500 TL’nin 0541 821 25 60 numaralı telefona havale yapılmak suretiyle 48961745240 kimlik numarası kullanılarak Oruç Reis Mahallesi … Cad. No: 10U Esenler/İstanbul adresinde bulunan ATM cihazından çekildiği, para çekim anının incelenmesi neticesinde düzenlenen 31.03.2022 tarihli tutanaktan para çeken şahsın sanık …’ın yeğeni … … Yeşilırmak olduğu anlaşılmıştır.
- Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgularda, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından bir isabetsizlik bulunmadığı belirlenerek esastan ret kararı verildiği anlaşılmıştır.
- GEREKÇE
- Tekerrüre esas alınan ilamda sanık hakkında 5237 sayılı Kanun’un 58 … maddesinin uygulanmış olması karşısında, sanığın ikinci kez mükerrir olduğunun ve hakkında 5275 sayılı Kanunun 108 … maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen “ikinci defa tekerrür” hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
- Sanık …’in, temyiz dışı sanıklar …, …, … isimli şahıslar ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek, emlakçılık faaliyeti yürüten tanık … … … aracılığı ile sahte nüfus cüzdanı kullanılarak katılan …’dan haksız menfaat elde ettiği iddia ve kabul olunan olayda; UYAP kayıtlarına göre suç tarihi itibari ile Bakırköy Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza infaz kurumunda hükümlü olarak cezası infaz edilen sanık …’in, ortak suç işleme kararına bağlı olarak fiil üzerinde müşterek hakimiyet kurmak suretiyle diğer sanıklar …, … ve …’un eylemlerine katıldığına dair somut bir delil bulunmadığı, ancak sanık … in suç işleneceğini bilerek banka hesap numarasını sanık …’a vermesi şeklinde gerçekleşen eyleminin, temyiz dışı sanıkların katılan …’a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçunu işlenmesinden önce yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırdığını, bu şekilde nitelikli dolandırıcılık eylemine 5237 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesinin ikinci fıkrası (c) bendi kapsamında yardım eden sıfatıyla katıldığı nazara alınarak, sanık …’in yardım eden sıfatıyla cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.
- KARAR
Gerekçe bölümünde yer alan nedenlerle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Ceza Dairesinin, 13.02.2023 tarihli ve 2023/418 Esas, 2023/320 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 … maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebilğname’ye aykırı olarak oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Silivri Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Ceza Dairesine gönderilmek üzere gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
28.09.2023 tarihinde karar verildi.