Miras Hukuku
Miras Hukuku
Anayasanın 35. maddesi, herkesin miras ve mülkiyet hakkına sahip olduğunu belirtiyor. Bu haklar sadece kamu yararına kanunla sınırlandırılabilir. Bu yüzden kişilerin miras ve mülkiyet hakları kanun tarafından güvence altındadır. Miras hukukunun temelinde de mülkiyet hakkı yer alıyor. Mülkiyet hakkı ölümle beraber sona ermediği için ölenin mal varlığı genellikle devlete kalmaz. İstisna durumlarda ise mirasçılara hukuk yolu açıktır.
Ölümle birlikte miras bırakanın borç ve haklarını yasal olarak düzenleyen hukuk dalı Miras Hukuku’dur. Miras Hukuku davaları ise şu şekildedir:
Tereke davsı,
Tenkis davası,
Vasiyetnamenin iptali davası,
Ortaklığın giderilmesi davası,
Mirasçıların paylarına ilişkin davalar,
TMK’nın 576. maddesi gereği miras konusundaki uyuşmazlıklarda ölen kişinin bulunduğu yerleşim yerine bağlı sulh mahkemeleri yetkilidir.
Tereke
tereke nedir sorusu miras hukukunun temelini oluşturuyor. Ölen kişinin bırakacağı borç ve alacakları tespit etmek için tereke davası görülüyor. Bir başka deyişle miras bırakanın şahsına ait olmayan ve intikal edebilen özel hukuk işlerine tereke denir.
Miras ile tereke kavramları aynı anlama geliyor gibi görünse de aslında birbirlerinden farklıdır. Tereke, mirasın aksine her varlık üzerindeki borç ve hakları barındırmıyor. Terekenin varlığını ve neleri kapsadığını belirlemek zordur. Bu yüzden insanlar hukuki zeminde en iyi şekilde ilerleyebilmek için profesyonel desteğe ihtiyaç duyuyor.
Tenkis
tenkis davası miras davalarında yeterli payı alamayan pay sahiplerinin haklarını korumak için düzenleniyor. Kelime olarak eksiltme anlamına gelen tenkis, hukuki alanda mirasçıların fazla pay alması durumunda devreye giriyor. Özellikle hakkı olan payı alamayan mirasçılar bu davayı açıyor.
Miras bırakan kişi mallarını istediği şekilde tasarruf edebiliyor. Fakat bu tasarruf şeklinde mirasçıların saklı payları da bulunuyor. Payını alamayan mirasçılar tenkis davası açarak yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesini sağlıyor. Çocuk, torun, torunun çocuğu gibi alt soyun mirasta saklı pay hakkı bulunuyor. Hatta evlatlık çocukların bile tenkis davası açma hakkı vardır. Fakat miras bırakanın kardeşlerinin tenkis davası açma hakkı yoktur.
Vasiyetname
Vasiyetname, kişinin öldükten sonra isteklerinin veya mallarının paylaşımına dair tasarrufların yer aldığı bir sözleşme şeklidir. Kanunlar çerçevesinde düzenlenen vasiyetnamelerde mirasın belirli sınırlar halinde paylaştırılması mümkündür. 15 yaşını geçmiş ve ayırt etme gücü olan herkes vasiyetname hazırlayabilir.
Vasiyetnamede mirasçılardan saklı pay hakkı olanların ihlal edilmemesi önemlidir. Örneğin 4 çocuğu olan bir adamın bütün mal varlığını vasiyetname ile sadece bir çocuğuna bırakması mümkün değildir. Bu durumda vasiyetnamenin iptali davası açılarak diğer çocukların saklı hakları gözetilir. Vasiyetname düzenleme şekli 3 gruba ayrılır. Bunlar;
- Resmi vasiyetname
- El yazılı vasiyetname
- Sözlü vasiyetname
Her söylenen söz veya kağıda yazılan şey vasiyetname niteliği taşımaz. Bu yüzden hukuki zemine uygun olarak, bizzat kişi tarafından hazırlanması zorunludur.
Ortaklığın Giderilmesi
İzale-i Şuyu yani ortaklığın giderilmesi davası paydaşlığa son veren bir dava türüdür. Taşınır ve taşınmaz mallardaki ortaklıklar bu dava ile giderilir ve kişisel mülkiyete geçiş sağlanır. Malların icra ile satılması ile elde edilen gelirin paydaşlar arasında bölüştürülmesi Satış Sureti ile Ortaklığın Giderilmesi yöntemidir. Malların doğrudan bölünmesi ise Aynen Taksim Suretiyle Ortaklığın Giderilmesidir.
Ortak tüm paydaşlara karşı açılabilen bu dava, hem menkul hem de gayrimenkul bütün mallarda ortaklığa son verdirir. Eğer taraflar anlaşma yoluyla ortaklığı sonlandıramazsa ortaklığın giderilmesi davası açarak soruna çözüm bulabilirler. Ortaklardan herhangi birinin hayatını kaybetmesi söz konusu ise mirasçıları davaya dahil edilir.
Veraset
Miras bırakan ile mirasçı arasındaki münasebete veraset adı veriliyor. veraset nedir sorusuna verilecek en basit cevap; mirasın mirasçılara intikal etmesi olabilir. Yani ölüm halinde servetin el değiştirmesi veraset demektir. Veraset ilamında mirasçı yetkili merciden bu hakkı talep eder. Mirasçılık sıfatını kazanmak ve tereke davası ile tasarrufta bulunacak mirası tespit etmek gerekiyor.
Mirasçılık belgesinin talep edilmesi ve kararın çıkması halinde kesin hüküm oluşuyor. Bu hüküm ilam niteliğindedir. Düzenlenen bu belge veraset ilamı olarak dosyada yer alır. Veraset ilamı 3 ayrı yolla alınabiliyor.
Bunlardan birincisi e-devlet sistemi, ikincisi Sulh Hukuk Mahkemeleri üçüncüsü ise noterdir. Veraset ilamı için murisin ölüm belgesi, mirasçının kimlik belgesi ve dilekçe ile başvuruda bulunmak gerekiyor. Başvuru sırasında talep edilen harç ve masraflarda ihmal edilmemelidir.