SPK Mevzuatı Kapsamında Verilen İdari Para Cezalarına Karşı Hukuki Yollar
Makul bir ekonomik veya finansal bir gerekçeyle açıklanamayan, borsa ve teşkilatlanmış diğer piyasaların güven, açıklık ve istikrar içinde çalışmasını bozacak nitelikteki eylem ve işlemler VI-104.1 sayılı “Piyasa Bozucu Eylemler Tebliği” kapsamında yaptırım altına alınmıştır. Tebliğ’in md.4-7 hükümlerinde hangi eylemlerin “piyasa bozucu” nitelikte olduğu belirtilmiştir.
Sermaye piyasası araçlarını işleme tabi tutarken söz konusu hükümlerden birini ihlal eden yatırımcılara Kurul tarafından işlem yapma yasağı uygulanmakta ve akabinde idari para cezası verilmektedir. İşlem yasağı kural olarak 6 aylığına uygulanır ve 6 ay daha uzatılabilir. Ancak eylemin, dolandırıcılık veya bilgi suiistimali suçlarından birini oluşturması halinde, mevzuatta öngörülen şartlar çerçevesinde 2 yıl veya 5 yıl işlem yasağı uygulanabilmektedir. İlaveten ilgili kişi hakkında Kurul tarafından Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmaktadır.
Sermaye Piyasası Mevzuatı kapsamında idari para cezası verilmeden önce, yatırımcılardan bu hususta kendilerine yapılan yazının tebliğ edilmesinden itibaren 30 gün içerisinde savunma vermeleri istenir. Süresinde savunma vermeyen yatırımcıların, savunma hakkından feragat ettiği kabul edilir.
Kurul, yatırımcısının savunmasını aldıktan sonra idari para cezasına yönelik kararını geri alabilir veya savunmaya rağmen idari para cezasını tesis edebilir. İdari para cezası, 6362 sayılı SPKn’nun 104 üncü maddesi uyarınca 20.000-500.000-TL arası belirlenir. Ancak menfaat temin edilmiş olması hâlinde ise ceza miktarının, bu menfaatin iki katından az olamayacağı düzenlenmiştir. 2020 yılı için ise belirlenen ceza üst limiti ise 1.175.029-TL’dir.
Savunmaya rağmen idari para cezasının tesis edilmesi halinde ise yatırımcıların buna ilişkin bildirim tutanağının tebliğ edilmesinden itibaren 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemesi’nde iptal davası açma hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla Kabahatler Kanununun 27. maddesinde, idari para cezası için getirilen adli yargı yolu, burada uygulama bulmamaktadır. İptal davasının açılması durumunda ise yargılama süreci, idari para cezasının kesinleşmesine engel olmaktadır. Bu meyanda Kurul, takip ve tahsil sürecine girmemekte ve kesinleşmiş mahkeme kararını beklemektedir.